Andolsun biz, Firavun ailesini, öðüt alsýnlar diye yýllarca süren kýtlýk ve ürün eksikliði ile cezalandýrdýk.
Fakat onlara iyilik geldiði zaman, "Bu bizimdir, (biz çalýþýp kazandýk)" derler. Eðer baþlarýna bir kötülük gelirse, Mûsâ ve beraberindekilerin uðursuzluðuna yorarlardý. Ýyi bilin ki, onlarýn uðursuzluk sebebi ancak Allah katýnda (yazýlý)dýr. Fakat çoklarý bilmezler.
( Araf Sûresi - 130)
Bir Hadis
Ýbni Ömer (r.a)’den rivayet edildiðine göre;
Hz. Peygamber (s.a.v.) benim iki omuzumu tuttu ve
Dünyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol” buyurdu.
Ýbni Ömer (r.a.) þöyle derdi:
Akþama ulaþtýðýnda sabahý gözetme, sabaha kavuþtuðunda da akþamý bekleme. Saðlýklý anlarýnda hastalýk zamanýn için, hayatýn boyunca da ölümün için tedbir al.
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ý zikrederler ve göklerin ve yerin yaratýlýþý konusunda düþünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boþuna yaratmadýn. Sen pek yücesin, bizi ateþin azabýndan koru."
"Rabbimiz, þüphesiz Sen kimi ateþe sokarsan, artýk onu 'hor ve aþaðýlýk' kýlmýþsýndýr; zulmedenlerin yardýmcýlarý yoktur."
"Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana çaðrýda bulunan bir çaðýrýcýyý iþittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarýmýzý baðýþla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür."
"Rabbimiz, elçilerine va'dettiklerini bize ver, kýyamet gününde de bizi 'hor ve aþaðýlýk' kýlma. Þüphesiz Sen, va'dine muhalefet etmeyensin." (Al-i Ýmran suresi 191- 194)
Derin Kavrayýþ Sahiplerinin Duasý
Hikmetli Söz
Dostlar! Size ‘Dünyayý olduðu gibi terk edin’ demiyorum. ‘Günahlarý terk edin’ diyorum. Dünyayý bir kenara itmek fazilettir, ama günahlarý terk etmek kaçýnýlmaz bir farzdýr.